Savcılığın sevk yazısı ortaya çıktı: Ahmet Özer telefon görüşmelerini hatırlamadığını söyledi

Terör örgütü PKK/KCK üyeliği argümanıyla bu sabah konutuna düzenlenen operasyonla gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen CHP’li Esenyurt Belediye Lideri Prof. Dr. Ahmet Özer, emniyet süreçlerinin tamamlanmasının akabinde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Burada savcılığa söz veren Özer, “terör örgütüne üye olmak” kabahatinden tutuklanması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

HDP’Lİ HEYET ÖZER’İ ÖNERMİŞ

“‘İKİ KARDEŞİ DIŞARDA’ SÖZÜYLE KIRSAL ALAN KAST EDİLDİ”

Sevk yazısında Özer hakkında uygulanan bağlantının dinlenmesi ve fiziki takip önlemleri sonucunda, 23 Kasım 2023-23 Ocak 2024 tarihleri ortasında Ahmet Özer’in telefonla arandığı, karşı tarafın kendisine Mehmet Kaya isimli şahsın annesinin öldüğünü söylediği, Özer’in ise karşı taraftan Mehmet Kaya’nın telefon numarasını isteyerek partideki pozisyonunu sorduğu, karşı tarafın ise Mehmet Kaya’nın iki kardeşinin dışarıda olduğunu, bir kardeşinin ise cezaevinde bulunduğunu, Mehmet Kaya’nın parti tarafından paha verilen biri olduğunu, kendisini arayarak başsağlığı dilemesini istediği anlatıldı. Sevk yazısında, ‘iki kardeşin dışarıda olduğu’ sözünde ise örgütün kırsal alanının kastedildiği değerlendirmesi yapıldı.

KARDEŞLERİ PKK’DAN HÜKÜMLÜ

Savcılık, Özer’in Mehmet Kaya’yı arayarak başsağlığı dilediğini ve mahallî seçimlerde kendisine muhtaçlıkları olduğunu söylediğinin tespit edildiğini aktardı. Savcılık, Mehmet Kaya isimli şahsın kardeşi Tahirhan Kaya’nın, “silahlı terör örgütüne üye olmak” cürmünden 19 yıl 7 ay mahpus cezasına çarptırıldığı, Tahirhan Kaya’nın örgütün dağ takımında faaliyet yürüten örgüt mensuplarıyla irtibata geçerek, örgütün Kuzey Irak bölgesinde bulunan kamplarında bomba eğitimi aldığı, 20 Temmuz 2011’de dağ takımından gelen buyruk ve talimatla Van polis meskenine aksiyon kararından evvel patlayıcı unsurlarla birlikte hareketi gerçekleştiremeden yakalandığı, bu sebeple Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20 Aralık 2012’deki kararıyla mahkumiyetine karar verildiği ve kararın katılaştığı ve hala Ereğli Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olarak bulunduğu kaydedildi.

Mehmet Kaya’nın öteki kardeşi İbrahim Kaya’nın ise “terör örgütüne üye olmak” hatasından ceza meskeninde hükümlü iken 20 Temmuz 2024’te tahliye olduğu, bir öbür kardeşi İsmail Kaya’nın ise 28 Nisan 2012’de Suriye’den Türkiye’ye yasadışı yollarla yanında ayrıca örgüt mensuplarıyla geçerken yakalandığı, kendisinden ele geçirilen dijital malzemelerde terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’la ilgili içerikler olduğu, bomba imali ve devreye sokulmasıyla ilgili bilgilerin olduğu tespitiyle yargılandığı, Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2 Aralık 2021 tarihli kararıyla mahkumiyetine karar verildiği, kararın ise şimdi katılaşmadığı belirtildi.

PARA HAREKETLERİ SEVK YAZISINDA

Sevk yazısında Ahmet Özer’in incelenen para hareketleri de yer aldı. Savcılık, Özer’in Karlı Kitap Kırtasiye isimli işletmeye 482 bin 750 TL gönderdiğini, kırtasiye şirketinin sahipleri olan Sait K. ve Faik K. isimli şahıslar hakkında terör örgütü üyeliği ve propagandası yapmak kabahatinden isimli süreç yapıldığını kaydetti.

“14 GÖRÜŞME İKİ GÜN İÇİNDE OLDU”

Savcılığın sevk yazısında Ahmet Özer’in, PKK/KCK terör örgütü üyeliğinden isimli süreci bulunan 694 kişi ile irtibatının olduğu, bu şahıslardan 47’sinin “Terör cürümlerin aranıyor” kaydının bulunduğu, beş şahsın ise hala terör hatalarından ceza infaz kurumlarında bulundukları, Özer’in GSM incelemesinde tespit edilen üç şahsın terör örgütü hatalarından kırmızı bültenle arandığı, bu şahıslardan Belçika’da bulunan KONGRA-GEL Eş Başkanı- KCK Yürütme Kurulu Üyesi Remzi Kartal olduğu ve 29-30 Ağustos 2015 tarihleri ortasında 14 defa irtibat kurduğunun tespit edildiği kaydedildi.

TELEFON GÖRÜŞMELERİNİ HATIRLAMADIĞINI SÖYLEDİ

Yazıda, Özer’in, emniyet ve savcılıktaki tabirinde, terör örgütü ele başlarından Remzi Kartal ile irtibatı, terör örgütü mensuplarıyla olan telefon görüşmeleri ve yüksek ölçüdeki para transferlerini hayatın olağan akışına uygun formda açıklayamadığı ve hatırlamadığını beyan ettiği tabir edildi.