76 milyon yıllık “cinayet” çözüldü
Kanada’nın Alberta bölgesinde çalışmalar yürüten paleontologlar, Azhdarchidae ailesinden bir teruzorun boyun kemiğini keşfetti.
Dinozorlarla bir arada yaşayan teruzorların bu familyası, bugüne kadar gökyüzünde süzülen en büyük hayvanlardı.
Yaklaşık 76 milyon yıl önceye tarihlenen boyun kemiğinin, Cryodrakon boreas çeşidinden bir yavruya ilişkin olduğu tespit edildi. Yavrunun kanadının 2 metre olduğu iddia edilirken, bu cinsin yetişkinleri 10 metreye varan kanatlara sahipti.
Independent Türkçe’nin aktardığına nazaran kemiği inceleyen bilim insanları, üzerindeki 4 milimetrelik ısırık izini fark etti.
Kanada’daki Royal Tyrrell Paleontoloji Müzesi’nden Dr. Caleb Brown, “Teruzor kemikleri çok hassastır ve bu nedenle öteki bir hayvanın açıkça ısırdığı fosiller son derece nadir” diyerek ekliyor:
Bu örneğin bir yavru olması onu daha da ender kılıyor.
Dr. Brown ve takımı, bulguları hakemli mecmua Journal Of Paleontology’de 23 Ocak Perşembe günü yayımlanan çalışmada ısırıktan timsah gibisi bir hayvanın sorumlu olduğunu belirledi.
Popüler bilim dergisi IFLScience’a nazaran yavru bir teruzora saldırma “suçunu” işleyen hayvanın, Alligatoridae familyasına bağlı Leidyosuchus canadensis tipinden olduğu kestirim ediliyor.
Bu familyadaki hayvanlar, bugünkü timsah ve kaymanların atasıydı. Reading Üniversitesi’nden Dr. Brian Pickles, “Bunlar orta büyüklükte timsahlardı; muhtemelen çağdaş timsahlara yakın boyutlardaydı” diyor.
76 MİLYON YIL ÖNCEYE IŞIK TUTUYOR
Dr. Pickles, buldukları omur kemiğinin ince ve hassas olduğuna dikkat çekerek “Timsahların güçlü ısırma kuvvetleri üretecek halde evrimleştiği düşünüldüğünde, dişin delinme izini görebildiğimiz lakin omurun geri kalanının büyük kısmının sağlam olduğu bir örnek bulmak şaşırtıcı” diyor.
Yeni araştırma, 76 milyon yıl evvelki av-avcı dinamikleri hakkında kıymetli bir fikir veriyor. Isırık izinin, teruzorun vefatından evvel mi sonra mı bırakıldığı net değil. Fakat bulgular, timsahların ceddinin yavru teruzorları avladığına yahut ölüleriyle beslendiğine işaret ediyor.
Dr. Brown “Bana en etkileyici gelen şey, yalnızca bir kısmı olan tek bir fosilleşmiş kemiğin, 76 milyon yıl evvel iki farklı hayvan ortasında neler yaşandığına dair hâlâ ispat sunabilmesi” tabirlerini kullanıyor:
Mesele her vakit en eksiksiz ya da en hoş fosilin bulunması değil; kısmen korunmuş fosiller bile bir öykü anlatabilir.
