‘Karpuzu peynirle tüketerek kan şekerini dengelemek mümkün’
Beslenme ve Diyet Kliniği’nden Diyetisyen Gökçenur Kahraman, yaz aylarında sık tükettiğimiz karpuzun yararları hakkında açıklamalarda bulundu.
‘YAKLAŞIK YÜZDE 92’Sİ SUDAN OLUŞUR’
Karpuzun besin pahası açısından öne çıkan noktalarına değinen Dyt. Kahraman, “Karpuzun yaklaşık yüzde 92’si sudan oluşur. Bilhassa yaz aylarında ferahlatıcı bir seçenektir. 1 ince dilimi yaklaşık 90 kaloridir. Karpuz C vitamini, A vitamini, potasyum ve magnezyum üzere kıymetli vitamin ve minerallerle dolu olmasının yanı sıra, güçlü likopen kaynaklarından biridir. Likopen güçlü bir antioksidandır. Kısaca karpuz düşük kalorili, su ve antioksidan bakımından varlıklı bir meyvedir. Bilhassa C vitamini, A vitamini ve potasyum içeriği ile dikkat çeker” diye konuştu.
‘SAÇLARIN GÜÇLENMESİNE YARDIMCI OLABİLİR’
Karpuzun içeriğindeki vitamin ve minerallerin sıhhat üzerindeki tesirlerinden bahseden Dyt. Kahraman, şunları söyledi:
“C vitamini açısından zengindir. C vitamini, bağışıklık sistemini dayanaklar, hücre tamiratını teşvik eder ve antioksidan özelliklere sahiptir. Ayrıyeten, A vitamini ve B vitaminleri (B1, B5, B6) üzere başka vitaminleri de içerir. İçerdiği A ve C vitaminleri sayesinde cildinizin nemli kalmasına, elastikiyetini müdafaasına ve saçların güçlenmesine yardımcı olabilir. Potasyum ve magnezyum üzere mineralleri içerir. Potasyum, beden sıvılarının dengelenmesine yardımcı olurken, magnezyum da çeşitli metabolik işlevlerde rol oynar. Yüksek su ve lif içeriği sayesinde karpuz, sindirim sisteminizin sistemli çalışmasına dayanak olur ve kabızlığı önleyebilir. Likopen ve potasyum içeriği sayesinde kan basıncını dengeleyebilir, damar sıhhatini koruyarak kalp hastalıkları riskini azaltabilir.”
‘VÜCUDUN SIVI İSTİKRARINA KATKI SAĞLAR’
Karpuzun yüksek su içeriğinin bedenin hidrasyonunu (vücutta suyun kâfi ölçüde alınması ve istikrarlı bir biçimde dağıtılması süreci) nasıl desteklediğini anlatan Dyt. Kahraman, “Karpuzun yaklaşık yüzde 90-92’si sudur. Bu özelliği sayesinde bedenin sıvı istikrarına katkı sağlar. Yaz aylarında terle kaybedilen sıvının yerine konmasına yardımcı olur” dedi.
‘ANA ÖĞÜNLERDEN 1-2 SAAT SONRA TERCİH EDİLEBİLİR’
Karpuzun en sağlıklı tüketim formunun nasıl olması gerektiğine dikkat çeken Dyt. Kahraman, “Karpuz yaz aylarının ferahlatıcı meyvelerinden biridir. Büyük bir kısmı sudan oluşur lakin glisemik indeksi yüksektir. Ana öğünlerden 1-2 saat sonra yanında bir avuç badem yahut birkaç cevizle birlikte tüketilebilir. Karpuzun yanına beyaz peynir eklenerek kan şekeri istikrarı daha düzgün korunabilir. Tokluk mühleti uzayabilir. Karpuzu nane, limon, yoğurt üzere materyallerle karıştırarak sağlıklı smoothieler yapabilirsiniz. Roka, beyaz peynir, zeytinyağı ile yaz salataları hazırlayabilirsiniz” diye konuştu.
‘KARPUZ ÇEKİRDEĞİ, HASSAS BİREYLERDE GAZ YAPABİLİR’
Karpuz çekirdeğinin, magnezyum ve çinko açısından varlıklı olduğunu lisana getiren Dyt. Kahraman, “Karpuz çekirdeğinin çiğ tüketilmesi hassas bireylerde gaz ve şişkinlik yaratabilir. Fırında tuzsuz kavrularak tüketilebilir. Karpuz kabuğunda sitrülin ismi verilen bir aminoasit bulunur. İçerdiği sitrülin isimli amino asit, kasların toparlanmasına takviye olarak spor sonrası oluşan kas ağrılarını azaltmada yardımcıdır” dedi.
‘GÜNDE 2 PORSİYON KARPUZ TÜKETİMİ GÜVENLİDİR’
Karpuzun günlük tüketim ölçüsünün ne kadar olması gerektiğini söyleyen Dyt. Kahraman, “Günlük ortalama 300 gram (1.5-2 fincan) taze meyve tüketimi tavsiye edilir. Günde 2 porsiyon (300 gram) karpuz tüketimi inançlıdır. Fakat karpuzun her gün beslenmede yer alması değil, istikrarlı formda haftalık döngüde yer alması önerilir. Besin çeşitliliğini sağlamak ismine öteki meyvelere de yer verilmelidir. Zira her meyve farklı vitamin, mineral ve fitokimyasalları içerir” sözlerini kullandı.
‘KAN ŞEKERİ İSTİKRARSIZ OLAN BİREYLER HER GÜN TÜKETMEMELİ’
Diyabet hastalarının karpuz tüketiminde dikkatli olmasını öneren Dyt. Kahraman, “Karpuzun glisemik indeksi yüksektir, bu yüzden diyabet hastaları porsiyon denetimine dikkat ederek tüketmelidir. Kan şekeri istikrarsız olan bireylerde her gün tüketilmesi önerilmez. 1 porsiyon karpuz yaklaşık 150 gramdır ve 10-12 gram karbonhidrat içerir. Diyabetli bireylerde günlük karbonhidrat hududuna nazaran planlama yapılmalıdır. Kan şekeri takibi ve toplam karbonhidrat hesaplaması koşuldur. Aç karnına yahut akşam geç saatlerde tüketilmemelidir. Karpuzun yanında protein (az yağlı beyaz peynir) yahut yağ (çiğ badem, ceviz, çiğ fındık) kombinasyonları kan şekerinin daha yavaş yükselmesini sağlar” dedi.
‘FAZLA TÜKETİMİ SIHHAT SIKINTILARINA YOL AÇABİLİR’
Karpuzun çok tüketiminin sıhhat sıkıntılarına yol açabileceğini belirten Dyt. Kahraman, “Karpuzun çok tüketimi kan şekerinde ani yükselmelere, sindirim sıkıntılarına (şişkinlik, gaz, ishal), yağlanma ve kilo artışına sebep olabilir” sözlerini kullandı.
‘BÖBREK HASTALARI DİKKATLİ TÜKETMELİ’
Karpuzun potasyum içeriği sebebiyle böbrek hastalarında dikkatli tüketilmesi gereken bir meyve (1 porsiyon (150 gram) yaklaşık 168 mg potasyum içerir) olduğunu kaydeden Dyt. Kahraman, “Böbreklerin potasyumu atma kapasitesi azaldıkça, hiperkalemi riski artar. Böbrek hastalarında evre, potasyum düzeyi, sıvı ihtiyacı farklı olabileceğinden şahsa özel diyet planı gerekir” açıklamasında bulundu.
‘KARPUZ VE PEYNİR İKİLİSİ ÖNERİLİR’
Karpuzun karbonhidrat içeriği yüksek olduğundan yanında protein yahut yağ içeren bir besinle tüketilebileceğini vurgulayan Dyt. Kahraman, “Peynirin içeriğindeki protein ve yağ, tokluk hissini artırarak karpuzun tek başına yaratabileceği açlık hissini dengeleyebilir. Karpuz ile tüketilebilecek besinlere; az tuzlu beyaz peynir, lor peyniri, çiğ fındık, çiğ badem, nane ve fesleğen üzere ferahlatıcı yeşillikler örnek verilebilir” dedi.
