Enflasyonun altında zam alması beklenen memur, bir de vergi kıskacında: ‘Kaşıkla verip, kepçeyle alıyorlar’

TÜİK, enflasyon bilgilerini yarın açıklayacak. 6 aylık enflasyon bilgileri muhakkak olacak. Böylelikle emekli ve işçilerin alacakları artırımlar da netleşecek. Memur ile memur emeklisini ise enflasyonun altında artırım bekliyor. Milyonlarca memur ve memur emeklisi bu yılın ikinci yarısında yalnızca yüzde 5 oranında toplu kontrat artırımı alacak. Bir de bunun üzerine 6 aylık enflasyon farkı eklenecek. 5 aylık TÜFE yüzde 15.09 olmuştu. Memur ile memur emeklilerinin artışları toplu kontrata nazaran düzenleniyor. Toplu mukavele artırımı ve enflasyon farkı ödeniyor. 5 ayda yüzde 8.58 oranında enflasyon farkı oluşmuştu. Memur ile memur emeklisinin 5 aylık bilgilere nazaran alabileceği artış oranı enflasyon farkıyla birlikte yaklaşık yüzde 14’tü. Haziran enflasyonuyla birlikte memur ile memur emeklisi için artışın yüzde 15-16 civarında olacağına işaret ediliyor. Bu da memur ile memur emeklisi için enflasyonun altında düşük artırım manasına geliyor. Ayrıyeten bu oranın içerisinde enflasyon farkı da var. Sendikalar enflasyon farkını artırım olarak nitelendirmiyor. Yılın birinci yarısındaki kayıp olduğuna dikkat çekiyor.

Bu ortada memurların büyük bir kısmı bir üst vergi dilimine geçtikleri için maaşlarından daha fazla vergi kesintisi yapılıyor. Bu nedenle maaşlarındaki artış da büyük oranda vergiye gidecek. Gelir vergisi tarifesine nazaran, 158 bin liraya kadar, vergi oranı yüzde 15. Yılbaşından bu yana ele geçen kar toplamı 158 bini aştığında ise yüzde 20’lik vergi dilimine giriliyor. Ele geçen toplam fiyat arttıkça bir üst tarifeye geçiliyor. Vergi oranı yüzde 27, yüzde 35’lere çıkıyor. Bu nedenle de yılın ikinci yarısında memurların büyük bir kısmı düşük artırımın yanı sıra bir de daha fazla vergi kesintisi ile karşılaşacaklar.

Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, emekçilerin vergide çok süratli bir biçimde üst dilime girdiklerine işaret etti. Artırım olarak verilenin bir kısmının vergi olarak geri alındığına dikkat çeken Hamzaçebi, “Aslında verilen artırım oranı da, yani işçinin cebine girecek para da otomatik olarak düşmüş oluyor” dedi. Hamzaçebi, enflasyon oranında bile artırım verilmediğine işaret etti. “Kaşıkla verip, kepçeyle alıyorlar” diyen Hamzaçebi, şunları söyledi:

“Enflasyon oranı neyse vergi dilimi de o oranda artırılsın. Böylelikle artırım işçinin cebine girsin. Artırım olarak verdiklerini başka yandan vergi olarak geri almasınlar. Aslında olması gereken düşük ücretliler için vergi dilimi yüzde 10’da sabitlenmeli.”