Hendek’teki patlamanın 5’inci yılı… Patlamada oğlunu kaybeden baba Yılmaz: ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti firari büyük patronu yakalayamıyor ne hikmetse’
Sakarya’nın Hendek ilçesinde bulunan Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 7 çalışanın hayatını kaybettiği ve 127 kişinin yaralandığı patlamanın üzerinden beş yıl geçti.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, davada değerli bir karar vererek tutuklu sanık fabrika sahibi Yaşar Coşkun hakkında “bilinçli taksirle öldürme” kabahatinden verilen mahkumiyet kararını bozdu. Yüksek Mahkeme, Coşkun’un “olası kastla öldürme” cürmünden yargılanması gerektiğine hükmetti. Başka sanıklar istikametinden ise verilen cezaların yetersiz olduğu gerekçesiyle bozma kararı verdi. Yine görülmeye başlanan dava Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Bir sonraki duruşma, 14 Temmuz’da yapılacak.
“ACIMIZI YAŞAYAMAMIŞKEN ADALET PEŞİNDE KOŞUYORUZ”;
Patlamada hayatını kaybeden personellerden Halis Yılmaz’ın babası Muammer Yılmaz, ANKA Haber Ajansı’na geçen beş yılda yaşananları anlattı, adalet davetini yineledi.
Patlamada kaçak barut imalatı yapıldığına dikkat çeken Yılmaz, yaşananları “katliam” olarak nitelendirdi ve “Biz hala acımızı, yasımızı yaşayamamışken adalet peşinde koşuyoruz” dedi. Yılmaz, 3 Temmuz’da saat 16.00’da patlamanın yaşandığı fabrika alanında bir anma programı düzenleneceğini ve 14 Temmuz’da duruşmalarının devam edeceğini duyurdu. Tüm siyasi partilere, sendikalara, sivil toplum kuruluşlarına ve barolara davette bulunan Yılmaz, “Bu anmaya herkesin katılmasını bekliyoruz” dedi.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türk-İş Genel Lideri Ergün Atalay, DİSK Genel Lideri Dilek Çerkezoğlu, Türkiye Barolar Birliği Lideri Erinç Sağkan’a ve siyasi parti başkanlarına seslenen Yılmaz, “İşçilerin safında, yanında olun” davetinde bulundu. Yargı sürecine de değinen Yılmaz, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği cezaların hem sanık hem de mağdur avukatları tarafından evvel istinaf mahkemesine, akabinde Yargıtay’a taşındığını hatırlattı.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ BU ŞAHSI YAKALAYAMIYOR”
Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin, sanıklardan Ali İstek Ergen Coşkun hakkındaki cezayı onayladığını, lakin bu sanığın 25 Ocak 2025’ten bu yana firari olduğunu belirten Yılmaz, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu şahsı yakalayamıyor, ne hikmetse” diyerek reaksiyon gösterdi.
“OLASI KAST KARARI ÇALINMAK İSTENİYOR”
Yargıtay’ın sanık Yaşar Coşkun hakkında “olası kastla öldürme” istikametinde görüş bildirdiğini hatırlatan Muammer Yılmaz, mahkemenin bu görüşe direnmeye çalıştığını belirtti. “Bu sineması daha evvel Soma Maden Faciası’nda gördük” diyen Yılmaz, 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma davasında da mümkün kast kararının Yargıtay’da son anda değiştirildiğini hatırlatarak, birebir senaryonun burada da oynanmak istendiğini ileri sürdü. Yılmaz, “Biz bu mümkün kastı çaldırmayacağız. Şayet muhtemel kasttan ceza veremiyorsanız, hukuk teriminden ‘olası kast’ı kaldırın ki bizim de bir beklentimiz kalmasın” diye konuştu.
Fabrikanın güvenlik amiri ve kontrol gruplarının sorumluluğuna da dikkat çeken Yılmaz, “Emekli polis memuru olan güvenlik amiri ile birlikte tüm kontrol grubu de yargılanmalı” dedi.
“CAN ATALAY’IN ÖZGÜLÜĞÜNE KAVUŞMASINI İSTİYORUZ”
Davanın avukatlarından ve şu anda tutuklu bulunan Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Şerafettin Can Atalay’a da teşekkür eden Yılmaz, “Can Atalay seçilmiş milletvekili olduğu halde hukuksuzca tutuklu. Bize nazaran esir tutulmaktadır. Bu davaya verdiği emeklerden ötürü teşekkür ediyoruz. Bir an evvel özgürlüğüne kavuşmasını ve tekrar mağdurun, haklının, personelin yanında durmaya devam etmesini bekliyoruz. Adaletin her taraftan yerini bulmasını istiyoruz. Can Atalay’a selamlar” tabirlerini kullandı.
