Alman işçileri neden AFD’ye oy verdi? Güvenlik Politikaları uzmanı Burak Yıldırım Cumhuriyet TV’ye anlattı
Almanya’da 23 Şubat Pazar günü gerçekleştirilen Federal Meclis Seçimlerinde Hristiyan Demokratlar ile Hristiyan Toplumsal Birlik yüzde 28,6’lık oy oranı ile zafer kazandı. Çok sağcı Almanlar için Alternatif Partisi (AFD) ise büyük bir yükseliş yakalayarak yüzde 20,8 oy aldı.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) tarihinin en düşük oyunu alarak yüzde 16,4’de kalırken, Yeşiller Partisi yüzde 11,6 ile dördüncü, Sol Parti yüzde 8,8 ile beşinci sırada yer aldı. Sol Parti de bir evvelki seçime nazaran oylarını yüzde 3,9 oranında arttırdı.
Almanya’daki seçim sonuçlarını Cumhuriyet TV yayınında kıymetlendiren Güvenlik Siyasetleri Uzmanı Burak Yıldırım, AFD ile Sol Parti’nin oy artışını Alman emekçi sınıfının göç siyasetlerine karşı reaksiyonuna bağladı.
ALMANYA’DAKİ TÜRKLER DE AFD’YE OY VERDİ!
Avrupa’nın nüfusunun yaşlandığını bu sebeple nitelikli göçmen muhtaçlığı bulunduğunu söyleyen Yıldırım, “Merz (Hristiyan Demokrat Partili Başbakan adayı) de bunu söylemişti. Afganistan, Suriye, Türkiye ya da Brezilya’dan bir doktor beraberinde birkaç çocuk ve çalışmayan bir eş ile geliyor. Onlara toplumsal yardım dayanağında bulunuyorsunuz fakat kendi vatandaşınızın, Almanya’daki orta sınıfların barınma ve enflasyon üzere meseleleri var. Almanya’ya yıllar evvel göç etmiş Türkler de bu sebeple AFD’ye oy verdi. Alman vatandaşı gelirden hisse alamıyor. Emekçi sınıfından önemli itirazlarla karşı karşıya kaldılar” dedi.
(Güvenlik Siyasetleri Uzmanı Burak Yıldırım)
ALMAN EMEKÇİLERİNİN OYUNU AFD VE SOL PARTİ ALDI!
Alman personel sınıfının gelirden hisse talep ettiğini ve bu bakış açısıyla oy kullandığını savunan Yıldırım, “Bir fabrikanın 2-3 saatlik üretimi personellik dahil olmak üzere günlük tüm maliyetlerini karşılıyor. Geri kalanın tamamı kardır. Buradan alabilecekleri hissenin ne kadar büyük olduğunu Avrupalı çalışanlar görüyor ve bu hissesi talep ediyorlar. Avrupalı siyasi seçkinler ise Çin ve ABD’ye karşı daha fazla yatırım biriktirmek istiyor. Biriken sermayenin önemli bir yatırıma dönüştüğü yok.
Küreselleşmenin vaadi dünyanın heryerinde istihdam ve gelir artışıydı. Lakin artan lüks oldu ve gelir dağılımı daha da bozuldu. Türkiye’deki emekçi sınıfı şimdi bunu görmüyor. Alman personelleri kendi haklarını savunan AFD ya da Sol Parti’ye yöneliyor. İki farklı uç olsa da ekonomik olarak verdikleri vaatler ortaklaşabiliyor. Merz göçmen almaya devam edeceğini söylediğinde seçmen, AFD’nin göçmen tersi siyasetine ya da Sol Parti’nin ‘ucuz iş gücü geldikçe işverenler bizim fiyatlarımızı baskılıyor’ söylemine kulak veriyor. Çok sağ bu yüzden yükselmeye devam edebilir” tabirlerini kullandı.
