Erden Timur’dan ‘yapı’ sözleri: ‘Fenerbahçe’nin nasıl bir yapı dediğini anlayamıyorum’

Galatasaray’ın eski yöneticilerinden Erden Timur, TV100’de açıklamalarda bulundu.

Erden Timur’un açıklamaları şu biçimde:

“Şanlıurfa’da bu türlü bir görüşme oldu. Lakin Kundura fabrikası değil. Ayrıyeten saklı görüşme değildi. Önceki akşam Kulüpler Birliği Whatsapp kümesinde ben de vardım. Fenerbahçe’den Ahmet Ketenci de vardı. Husus şu. İmza ile gönderilmiş olmasın. Zira daha sonra TFF’ye lider bulmakta da zorlanırız. Bununla ilgili konuşuldu. Saklı bir toplantı değil. Problem esasen yaratılan imaj. 1 gün evvel konuşuldu zira.”

“BİZ YALNIZCA HAKEM KONUŞUYORUZ”

“Zaten geçenlerde baktım, 2 senede toplam 13-14 sefer konuşmuşum televizyona, maç sonunda, ekranda görünmüşüm. Benim görmediğim varsa da 15’tir. Her vakit vazife mühletince kimseyle görüşmemeye dikkat ettim. Benden hoşlanmayanlar, bu sebeple hoşlanmıyor. Prensip olarak bu türlü davranmak gerektiğini anlatıyordum. Şampiyonluktan sonra git 5-6 yere katıl, öteki dinamikler oluyor, insanın anlatmak istediği oluyor. Bazen ziyan veriyor ediyor, idare var. O yüzden katılamıyordum. Beşerler samimiyete inanır inanmaz, yapabileceğim bir şey yok. Hayatımda bu kadar sübjektif bir ortam yok. Yanlış yapsam Galatasaraylılar’a nazaran yanlışsız, ne kadar hakikat yaparsam yapayım Fenerbahçe’ye nazaran yanlış. Buraya çıkma nedenlerimden biri Fenerbahçe’nin de konuşulacak olması. Türk futbolunun içine girdiği girdap var, iki sorumlusu var bence ana olarak, o girdaptan çıkılması için geleceği, neler yapılması gerektiği, dünyada ne olup bittiği… Biz yalnızca hakem tartışıyoruz. İnsanların ana konusu 40 sene evvel hakemmiş. En az futbolun geleceği kadar değerli. Galatasaraylılık’tan dolayı de konuşmak istedim. Biz objektif olduğumuzu söylemiyoruz, bilgilerle objektif olmaya çalışıyoruz. Kesinlikle kusur, eksik vardır ancak net bir halde söyleyebilirim, bu oluşturulan kamuoyu, hakemle yapıyor, karaborsa vs. Evvel kamuoyuyla yapılır bu esasen, sonra baskı. Bu kadar her şeyin üst üste gelmesinin ya istisnai bir istatistik, kısmet ya da bir plan. Güya bir cisim yaklaşıyor.”

“BENİ HERKES ANLASIN NİYETİNDEYİM”

“Hatalarımız daima oldu. Beni yalnızca Galatasaraylılar değil, herkes anlasın niyetindeyim. Anlaşılmak için konuşmaya çabalıyorum. Bir TFF liderinin, rastgele bir kurum liderinin, hiçbir kulüp liderine tehdit etmeyi bırakın en ufak kelam söylemeye hakkı olamaz. Orası adalet düzeneğidir zira. Kulüple ilgili konuşmaların da yapılmaması lazım. İhsası rey derler hukukta, oyunu önden aşikâr etmektir, algı birçok şeyi değiştirir. En son bu değişiklikler, MHK mevzuları, oralarda farklı bahisler var. Galatasaray’a yakın olduğu düşünüldüğü için bir değişiklik yapılıyor. Şampiyonlar Ligi yarı finali, finali yönetmiş hakemler seçelim. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş 3’er tane seçsin. Biz durumları vermeyelim, 10-20 yıl geriye dönük her şeyi çıkarsınlar. Kimin lehine kimin aleyhine çıksın. Geçen yıllarda yabancı VAR denince olur, robot hakem de olur fakat tıpkı baskıyı yaparsak, meskende şunu AVM’de bunu yapalım dersek tıpkı olur. Bir taraftan da Türk hakemleri tukaka ediliyorsa gerçeği görmek lazım. Haksızlık yapmamak lazım.”

“GALATASARAY’IN KENDİ İÇİNDE OLDU”

“Karaborsa, her maçta oluyor. Bu iş, Galatasaray’ın kendi içinde oldu. Fatih Altaylı söyledi, Divan Konseyi’nde Hayri Ağabey söyledi. Galatasaray’ın çekineceği bir şey olsa gündeme getirmez. Olmamıştır demiyorum, kesinlikle olmuştur, her kadroda oluyor. Ben tesadüfen bu husus konuşulduğunda, 3-5 gün sonra kulüpteydim. ‘Biz davet yapalım, gelin tüm kulüpler bunla uğraş edelim, bu iş soruşturulsun’ dedim kulüpte. Soruşturuldu, kovuşturmaya yer yoktur kararı verildi. Hukuku tartışamam, belgeyi bulamıyorsa… İftira da şöyledir, aksini ispat edemezsin, ya tutarsa…”

“Dursun Lider, ‘her şey araştırılsın, tez eden arkadaşlar da evrakları ortaya koysun’ diye Savcılığa müracaat yaptı. Haksız yere bir itibarsızlaştırılma varsa soruşturulsun, mevzu gerçekse o da soruşturulsun demek kadar uygar bir davranış olamaz. Soruşturuldu, üstü kapatıldı deniyor. O denli bir şey olsa bunu yapmazsınız. Gidip başvurabilir misiniz!”

“3 büyük kulübün 2022/23, 2023/24… 23/24’te Galatasaray’ın stadyum hasılatı 52.7 milyon Euro, Fenerbahçe’nin 36, Beşiktaş’ın 25.6 milyon Euro. Bilançolardan, halka açık alınıp çevrilen data. Yayın geliri Galatasaray’ın 9.5, Fenerbahçe’nin 9, Beşiktaş’ın 7.3. UEFA geliri Galatasaray 35, Fenerbahçe 12.4, Beşiktaş 8.2. Eser satışı Galatasaray 70.5, Fenerbahçe 61.2, Beşiktaş 30.4. Bunlar daima milyon Euro. Sponsorluk geliri Galatasaray 54.3, Fenerbahçe 35.8, Beşiktaş 33. Yetiştirme kiralama Beşiktaş’ın sıfır, Fenerbahçe’nin 2.8, Galatasaray’ın 6.3. Total faaliyet geliri, Galatasaray’ın 228.3 milyon euro, Fenerbahçe’nin 158.6, Beşiktaş’ın 111.3 milyon Euro. Futbolcu satışında Galatasaray 32.6, Fenerbahçe 57, Beşiktaş 3.1 milyon Euro.”

“LİGİ BİTİRTMEYİZ LAFI HAKEMLERİ ETKİLEDİ Mİ?”

“Ben de Fenerbahçe tarafında olsam bu türlü değerlendiririm, tesir olduğunu falan. Ben ‘Bu ligi bitirtmeyiz’ diye bir cümle kurmadım. Soru şöyleydi ‘Bu hakem hatalarıyla bu lig biter mi?’ diye sordular, ben de ‘Bitmez, biz bitirtmeyiz’ dedim.”

“Sayın İbrahim Hatipoğlu, metodunu daha konuşmadık bile dedi. Acun Bey bir ileti atmış evet. Acun Bey ‘Pozisyonları gönderdik’ dedi. Benim dediğim metot o değil. Hem herkesin telefonu incelesin hem o incelesin. Bizim kamuoyundaki, futbol bloklaşmasını aşmamız lazım. Telefonlar, hesaplar araştırılsın dedik. Biz yazılı olarak TFF’ye başvurduk. Başsavcıya gittik. ‘Bir şey olması lazım ki devreye girelim’ dedi bize, Başsavcı Yardımcısıydı galiba. Bu disipline edilsin diye yapılması lazım. Cürüm duyurusu tekildir. Herkesin araştırılması lazım. Hiçbir ihtilal, yüzde yüzü düşünerek planlayarak olmaz. Alnı açacaksın, yakayı bağrı açacaksın. Mevlana’nın kelamı vardır, yola çıkınca yol kaybolur der. Kâfi ki herkes ortaya koysun, davet yapar herkes ‘incelenelim’ diye. Ondan sonra herkes başvurur. Ben başvurdum, o başvurdu, bu başvurdu. Başvurmayan ‘yapmış’ kabul edilecek esasen. Kamuoyunun manipüle edilmesini bitirmezsek futbol kamuoyu bunu konuşur daima esasen.”

“FENERBAHÇE’NİN DEDİĞİ YAPI TIPKI YAPI DEĞİL”

“Kocaman büyük bir yapı değil. O yüzden klik dedim. İçinde olmadan, duyarak kanıksadığım bir şey. Demek ki bu yapı dediklerim gerçek dedi. Bu denli yıldır söylenen bir şeydi. Devir dönem herkese yarar eden bir şey herhalde, sadece bir tarafa hizmet etse alırlar. Bu bir teoriydi. Bir şey içinde bir yapı varsa her tarafa hizmet eder ki uzun yıllar devam edebilsin. Benim bahsettiğim yapı, TFF’nin şunun bunun oluşturduğu yapı değil. Muhtemel olarak hakemlik düzeneği içinde, birilerine nazaran eğilim gösteren gerek atamalarda gerek kararlarda yapı olduğunu düşünüyorum. Benim söylediğim yapı ile Fenerbahçe’nin dediği birebir yapı değil. Ben Fenerbahçe’nin nasıl bir yapı dediğini anlayamıyorum. Ben dediğim yapıyı açık açık anlatıyorum.”

“ALİ KOÇ İLE ALAKANIZI NASIL TANIM EDERSİNİZ?”

“İlk baştaki ‘Ne para harcadın be’ kısmında, beşerler şey yapmak için söyledi dedi, ben de ‘art niyetli telaffuz değil’ dedim. Ben daima insanlara güvenerek başlıyorum. Güzel insan dediklerimi beşerler daima sorgular. Tutturma yüzdem düşüktür. Ben daima çok güzel insan derim, yüzde 90 yanılırım. Şundan ötürü oldu aslında, maalesef bizim Galatasaray siyaseti de harıl harıl çalışır. Bizde yüzde 1 milyonu iftira olan dedikodular, bu sefer o taraftan… Erden’e vurmak çok kolay değildi, taraftar reaksiyonu falan. Buradan siyaset falan. Onların gerçek olduğunu düşündüğünü düşünüyorum. Şahsî olarak çok uğraş gösterdim, futbol ortamının yumuşaması için. Bize öğretilen ne olursa olsun, kötülük de yapılsa yanlışsız davran diye öğretildi. Ben tasavvufla ilgileniyorum, beceremediğim bir sürü tarafı oluyor fakat beni en çok motive eden şey, biz de daha fazla gerersek millet birbirini öldürecek. Toplam 14 kez konuştum, 5-6’sı hakemle ilgili, geri kalan transfer, şu bu falan. Kendi konumumda bulunan Galatasaray’da, 20-30 yıldır en az konuşan şahısım. 6-7’de 1 konuşmuşum.”

“ZAHA TRANSFERİNDE ‘KEŞKE ÇALIM YESEYDİK’ DİYOR MUSUNUZ?”

“Futbolcuyken de çalım atamazdım. Bugün değerlendirirsek natürel ki o denli bir şey yapmazdık. Transfer belirleme ve oyuncu belirleme sistemi Galatasaray’ın son derece âlâ olduğunu düşünüyorum. Galatasaray’ın milletlerarası düzeyi iki departmanı var; scout ve sıhhat grubu. Nasıl oluyor transfer? Scout grubu değerlendirmesi, hocalar izliyor, tekrar tekrar izleniyor, ondan sonra tercih şeyi oluşturuluyor.”

“Şampiyonluk için bize garanti oyuncu lazım dedik. Garanti oyuncu ne demek, tanımını yapalım dedik. 5 büyük ligde oynayan, mühlet alan, tesir eden, ana oyuncu statüsünde olan oyuncular. Bu oyunculara gidelim. Bunları alacaksın, harcama limitin yok. Derin takım kuracaksın. Icardi, büyük pazarlıklarla 10’a geldi. Öbür oyuncular için 2 milyon euro kaldı. 2 milyon euro’ya bu 5 büyük lig mümkün değil. O vakit bonservissiz oyuncu alman lazım. Bonservissiz oyuncu almak için havuzda 100 varsa 5’e düşüyor. Bunu seçen scout, onay veren hoca 5 kişi içinden birini seçiyor. Bonservissiz oyuncunun da imza parası oluyor.”

‘GECE YATARKEN BENİ DÜŞÜN, DEMİŞTİ ALİ KOÇ. GECELERİ YATARKEN ALİ KOÇ’U DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?’

“Hayır. Icardi’yi düşünüyorum. Bazen Torreira…”

“GALATASARAY İLE BUNDAN SONRAKİ GELECEK PLANINIZ NEDİR?”

“En büyük strateji, strateji yapmamaktır. Özüyle her şeye odaklanmaktır. Kim istemez. Oyuncularla birlikte olmayı, Okan hocayla birlikte olmayı çok özlüyorum.”

“Fenerbahçe, Konferans Ligi’ni kazanabilirdi. Olympiakos maçında Fred’in çıkması… Bir sonraki maçı, sonra düşünürsün. Muhakkak şeyler uzak değil, onu anlatmaya çalışıyorum. Bu sene Galatasaray, Avrupa Ligi’nde neden olmasın! Şu anki performansla bakınca, oralara gidebilir mi, sarfiyat. Gitmezse başarısız değil olağan ki, çeyrek final yarı final muvaffakiyettir. Bizim oraların hayalini kurmamız lazım. Onun için yapısal dönüşüm, yapısal dönüşüm için mühlet, mühlet için şampiyonluk lazım.”