Naci Görür uyardı: ‘Bunun için kahin olmaya gerek yok’
Naci Görür, 6 Şubat sarsıntılarının ikinci yılında, Şehitkamil Belediyesinin mesken sahipliğinde Şehitkamil Kent Kurulu işbirliğinde düzenlenen “Gaziantep Depremselliği ve Zelzele Dirençli Gaziantep” programına katıldı.
Depremlerin oluşma basamağı ve geçmişte yaşanan birtakım sarsıntılar ile 6 Şubat sarsıntılarından Gaziantep’in etkilenmesiyle ilgili bilgiler veren Görür, Doğu Anadolu Fayı’nı görseller eşliğinde anlattı.
Doğu Anadolu Fayı’nın bir levha sonu olduğunu aktaran Görür, “Biri Arap levhası başkası Anadolu levhası olmak üzere orada 2 levha var. Bir de Afrika levhası var, ortadaki hudut Doğu Anadolu Fayı’dır. İşte zelzele sistemi budur” diye konuştu.
“SİZ DE ETKİLENİYORSUNUZ”
Levha sonuna yakın olanın fazla ziyan göreceğini tabir eden Görür, şunları kaydetti:
“Bunun için kahin olmaya gerek yok, gidip oraya mesken yapıyorsan ve gerektiği üzere de tedbiri almıyorsan bu ziyandan kurtulamazsın. Gaziantep levha hududunda değil ancak levha sonuna yakın. O yakınlık sizi afete muhakkak ölçüde maruz bırakıyor. Ben eminim Gaziantep’in 6 Şubat sarsıntılarından etkilenmesi öteki vilayetlere göre çok daha azdır. Öteki vilayetler Kahramanmaraş, Hatay, Malatya.. Neden onlar tam hududun içine girmişler de siz sonun kenarındasınız. Ortada 50-100 kilometre ara var. Bundan siz de etkileniyorsunuz.”
Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda kırılmanın Bingöl Karlıova’dan başlayarak Hatay’a kadar uzandığını kaydeden Görür, Gaziantep’in ise levhaya uzak ancak levha içi faylarına yakın olduğu için komşu kentlerin fayına maruz kaldığına dikkati çekti. Sarsıntı önlemi almak için yalnızca binaları dönüştürmenin kâfi olmayacağını, zelzeleye dirençli kentler oluşturmak için alınması gereken tedbirler olduğunu vurgulayan Görür, şöyle konuştu:
“Deprem sonrası kentte okul yok, kanalizasyon patlamış, içme suyu gitmiş. İş dünyası çökmüş, altyapı yok. Her şey birbirine karışmış. Meskenin sağlam olsa ne olur ki? Bu 11 vilayet içinde meskenim yıkılmadı paşa üzere yaşıyorum diyebilir misin? Bir kentin yalnızca binasını yapmakla o kenti sarsıntıya hazırlayamazsınız. Bu saydığımız bütün bileşenleri işlevini yerine getiriyor olmalı ki o kent yaşanır olsun.”
Gaziantep’in ekonomik olarak Türkiye’nin önde gelen vilayetlerinden biri olduğuna işaret eden Görür, “Gaziantep’te zelzele tıpkı vakitte ekonomik felakettir. Gaziantep’in sarsıntı sonrası yaralarını sarabilmesi, çarçabuk ayağa kalkabilmesi için iktisadının uygun olması lazım. Şayet iş dünyası ekonomik olarak zelzeleye hazırlanmayı bilmiyorlarsa vay hallerine” tabirlerini kullandı.
