Pandeminin Gölgesinde Bir Sanat Güncesi: Ataç Elalmış ve Sait Kapıcıoğlu’nun “Covid-19” İzleri BRHD’de
Bazı stantlar vardır; sadece eser göstermez, yaşanmış bir devranın nabzını meblağ, anıların koynunda bekleyen sessiz çığlıkları görünür kılar. Tuğrul Velidedeoğlu Sanat Galerisi’nde 15 Mayıs’ta açılacak olan “Covid-19 Günlükleri” standı tam da bu türlü bir stant. Bir tarafta, çizgileriyle pandeminin içimize çöken yalnızlığını, tedirginliğini, lakin tıpkı vakitte mizahla yoğrulmuş direnişini anlatan Prof. Dr. Sait Kapıcıoğlu; öte yanda desenleriyle vaktin tortusunu yüzeye çıkaran Dişhekimi Ataç Elalmış var.
Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği’nin (BRHD) mesken sahipliğinde gerçekleşecek bu özel buluşma, yalnızca bir stant değil; birebir vakitte bir tanıklık, bir iç döküm, bir hafıza çalışmasıdır. İki bilim insanı, iki sanatçı, iki gözlemci… Covid-19’un kalın sisine içeriden bakan ve bunu estetik bir lisanda kaydeden iki kalem.
BİR GÜNCE, BİR KARİKATÜR: COVID-19’A TANIKLIK
Ataç Elalmış, 1968 yılında Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olduktan sonra sanata yöneldi. 1970’lerden bu yana açtığı 33 şahsî stantla izleyicisini çizginin sessiz gücüne davet etti. Pandemiyle birlikte, hem tabip hem sanatçı kimliğiyle “Covid-19 Günlükleri”ni tutmaya başladı. Onun desenlerinde, insanlığın içine çekildiği izole dünyaların karakalemle inşa edilmiş hüznü, yer yer şiirsel, yer yer sarsıcı bir lisanla karşımıza çıkıyor.
Prof. Dr. Sait Kapıcıoğlu ise, hekimliğini Oxford’dan Hacettepe’ye, kongre salonlarından amfilere taşıyan bir bilim insanı. Ancak onun kaleminde bir öteki maharet daha var: karikatür. 1986’da başladığı çizim seyahati, pandemide yeni bir eşik kazanmış. “Covid-19 Karikatürleri” başlığı altında topladığı işleri, hem bir periyodun absürd gerçekliğini hem de insan tabiatının trajikomik yanlarını büyük bir zekâyla önümüze seriyor.
PANDEMİYE BİLİM VE SANAT PENCERESİNDEN BİR BAKIŞ
Sergi açılışına eşlik edecek panel, pandemiye yalnızca estetik değil, bilimsel bir perspektiften de yaklaşmayı amaçlıyor. Prof. Dr. Özge Gökbulut Özdemir’in moderatörlüğünde gerçekleşecek panelde, Prof. Dr. Sait Kapıcıoğlu “Salgınların Kökeni”ni ele alacak. Prof. Dr. Cengiz Güleç ise, “Küreselleşmenin Pandemi ile Sınavı” başlığıyla insanlık durumuna dair daha geniş bir çerçeve çizecek. Dişhekimi Neslihan Yıldız, sıhhat çalışanlarının içinden bir ses olarak “Covid-19 Pandemisi’nde Türkiye’de Dişhekimi Olmak” üzerine konuşacak. Panelin son sunumunda ise Prof. Dr. Özge Gökbulut Özdemir, “İzole Renkler: Pandemi Devrinde Sanat Ortamı” başlığı altında kültür-sanat dünyasının bu eşi gibisi görülmemiş devirdeki kırılganlıklarını ve üretim biçimlerini kıymetlendirecek.
ZAMANIN HAFIZASINI TAŞIYAN BİR SERGİ
15 Mayıs Perşembe günü saat 17.00’de başlayacak olan stant açılışını, 18.30’da kokteyl ve panel izleyecek. Aktiflik, pandeminin yalnızca tıbbi ya da toplumsal değil, tıpkı vakitte sanatsal bir fenomen olarak da tartışılabileceği çok katmanlı bir taban sunuyor. Stant, 15-17 Mayıs tarihleri ortasında ziyaret edilebilecek.
Bu stant, pandemi devrinin yaşanmışlıklarını yalnızca belgelemiyor; tıpkı vakitte unutturmuyor. Hafızamızın köşe bucaklarında kalmış hislere çizgilerle, desenlerle tekrar dokunmamıza imkan tanıyor. Ataç Elalmış ve Sait Kapıcıoğlu, bu çağın şahitleri olarak yalnızca gözlemlemekle kalmıyor; o müşahedeleri estetik bir lisana dönüştürüyor. Ve böylelikle bir çağın resmi, iki sanatkarın kaleminden sessizce, derinden, fakat kalıcı biçimde düşüyor vaktin kaydına.
