Stranger Things’e ilham veren komplo teorisi: Montauk Projesi

Netflix’in dünya çapında ilgi gören bilim kurgu dizisi Stranger Things, yalnızca kurgudan ibaret değil. Dizide yer alan birçok tema — gizli laboratuvarlar, çocuklar üzerinde yapılan deneyler, telekinezi ve alternatif boyutlar — gerçekte 1980’lerde Amerika’da geçtiği sav edilen Montauk Projesi isimli bir komplo teorisinden ilham aldı.

MONTAUK PROJESİ NEDİR?

Montauk Projesi, argümana nazaran ABD hükümeti tarafından New York Long Island’daki Montauk Hava Üssü’nde gizlice yürütülen bir dizi deneysel projeyi kapsıyor. Bu projeler 1970’li ve 1980’li yıllarda, bilhassa zihin denetimi, vakit seyahati, görünmezlik, psişik yeteneklerin geliştirilmesi ve alternatif boyutlarla temas üzere temaları içeriyor.

(Long Island)

En çok öne çıkan tezlerden kimileri şöyle:

Çocuklar bâtın deneylerde kullanıldı.

Bazı bireylerin zihinleri uzaktan denetim edildi.

Bilinçli olarak “psişik savaşçılar” yetiştirildi.

Zaman seyahati tünelleri açıldı.

Paralel evrenlerle temas kuruldu.

İTİRAFLAR VE KİTAPLAR

Komplo teorisinin en çok dikkat çeken figürü Preston B. Nichols isimli bir müelliftir. 1992’de yayımlanan The Montauk Project: Experiments in Time isimli kitabında, Montauk Üssü’nde çalıştığını ve hafızası silinmeden evvel deneylere tanıklık ettiğini sav etti. Nichols, çocuk yaşta kaçırılan bireylerin zihinlerinin manipüle edildiğini ve psişik güçlerinin kullanıldığını öne sürdü.

STRANGER THINGS İLE BAĞLANTISI

Stranger Things’in birinci ismi aslında “Montauk” idi ve olaylar Long Island’da geçecekti. Lakin imal sürecinde dizi “Hawkins, Indiana”ya taşındı. Tekrar de içerik büyük ölçüde Montauk Projesi’ne sadık kaldı:

Eleven karakterinin psişik güçleri,

Hawkins Laboratuvarı’ndaki deneyler,

Başka bir boyuta açılan geçit,

Gizli devlet operasyonları,

…tamamı Montauk efsanesine direkt gönderme niteliği taşıyor.

GERÇEK Mİ, EFSANE Mİ?

Montauk Projesi’nin varlığına dair hiçbir resmi delil bulunmamakla birlikte, ABD’nin geçmişte gerçekleştirdiği MK-Ultra üzere belgelenmiş deneyler nedeniyle bu cins teoriler hâlâ ilgi görmeye devam ediyor. MK-Ultra projesinde de CIA, insanların zihnini denetim edebilmek için LSD ve öbür kimyasallarla yasa dışı deneyler yürütmüştü.