TMMOB Başkanı Koramaz’dan iktidara anayasa anımsatması: ‘Zorbalar kalmaz, gider’
TMMOB’a bağlı Bilgisayar Mühendisleri Odası (BMO) ve Elektrik Mühendisleri Odası’’ın düzenlediği (EMO) “Geleceğin Teknolojileri ve Teknoloji Politikaları” bahisli sempozyum dün başladı. Bugün bitecek olan sempozyumun konusu ise teknolojik gelişmeler. Dün yapılan açılışta sempozyumu düzenleyen odaların yönetim kurulu başkanları ile TMMOB Başkanı konuştu.
‘DİJİTAL ÜRETİM DE SÖMÜRÜLÜYOR’
İlk olarak BMO Başkanı Cem Nuri Aldaş kelam aldı. Yaşanılan her alanda hükümran olan teknolojinin birçok şeyi baştan aşağı değiştirdiğine dikkat çeken Aldaş, “Şirketlerin kar hırsı ya da devletlerin kontrol dileği teknolojiyi güç haline getirmeyi mümkün kılıyor. Teknoloji halka hizmet etmek durumundadır. Artık yalnızca fizikî değil dijital üretim de sömürülüyor. Giderek dijitalleşen bir dünyada emeği görünmez kılınan işçileri, daima gözetlenen bireyleri gördükçe insan kendisine ‘Bilgisayarı değil de toplumu mu programlıyoruz?’ sorusunu soruyor” dedi. Aldaş, Türkiye’nin teknoloji siyasetlerinin salt yatırım ve girişimciliğin ötesine geçmesi gerektiği de vurguladı. Teknolojinin genel toplum faydasına üretilmesi ve kullanılması gerektiğini söyleyen EMO Başkanı Mahir Ulutaş ise, “Teknoloji insanlardan ve toplumlardan bağımsız değildir. Kapitalizm emek gücü üzerinde tam kontrol kuracak formda teknolojiyi geliştirir. Kapitalizm tabiatı gereği, insanı kendi emeğinin eserlerinden yoksun bırakarak onu makineleştirmeye çalışmakta” dedi.
‘BAĞIMLILIKTAN KURTULAMIYORUZ’
TMMOB Başkanı Emin Koramaz, insanlık tarihinin gelişmesinde teknolojinin en değerli güçlerden birisi olduğunu ve günümüzde en süratli teknolojik gelişmelere tanıklık edildiğini belirtti. Bu gelişmelerin eşitsiz bir halde ilerlediğinin altını çizen Koramaz, “G7 ülkeleri teknoloji üretiminde başı çekiyor. Türkiye üzere gelişmekte olan ülkeler de teknoloji bağımlılığından kurtulamıyor. Gelişmiş ülkelerin hegomanyası bizim üzere ülkelerde endüstrileşmeyi de geriletiyor” diye konuştu.
‘KAMUSAL NİTELİĞE KAVUŞMALI’
Bir ülkenin kalkınma seyahatinde teknoloji siyasetlerinin pusula misyonu gördüğünü tabir eden Koramaz, Güney Kore ve Çin’i bu tabirine örnek olarak gösterdi ve Türkiye’de teknoloji siyasetlerinin bu anlayışla gelişmediğini kaydetti. Bilim, teknik ve teknolojinin; tabiat ve halkın ortak çıkarı için kullanılması gerektiğini kaydeden Koramaz; bilim, teknik ve teknoloji için “Belirli bölümlere bir ayrıcalık olmaktan çıkarılmalı ve kamusal niteliğe kavuşmalı” yorumunda bulundu.
‘DIŞARDAN GELEN SICAK PARA KALICI KALKINMA YARATMIYOR’
Türkiye’nin 1980’li yıllardan beri piyasacı ve neo-liberal siyasetlerle yine yapılandırıldığını söyleyen Koramaz, “Ülkemiz bir sanayisizleşme süreci içine sokuldu. Ülke kaynakları bir avuç sermaye kısmına aktarıldı ve bu hala sürüyor. Rant iktisadının hâkim olduğu süreci yaşamayı devam ediyoruz. Dışardan gelen sıcak para ile şişen ülke iktisadı kalıcı bir kalkınma yaratamıyor. Çoklu krizler yaşıyoruz. Hukukun siyasallaştığı, parlamentonun etkisizleştirildiği, tek adamın buyruğu ile yürütülen, laikliğin yerini hurafeliğin aldığı bir anlayışla karşı karşıyayız” sözlerini kullandı.
‘HALKTAN BÜYÜK BİR GÜÇ YOKTUR’
Sözlerini iktidara seslenerek tamamlayan Koramaz şunları lisana getirdi:
“19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ve beraberinde 106 kişinin hukuksuz gözaltına sonucu alınması sonucu başlayan protesto dalgasıyla, gerici-milliyetçi siyasetlerle teslim alınmaya çalışan muhalefet alanları doldurmuştur. O gençleri yürekten alkışlıyorum. Siyasi iktidarı; işsizlik, garantisiz gelecek ile yüzleşmeye, anayasaya hürmet duymaya davet ediyorum. Halktan büyük bir güç yoktur. Zorbalar kalmaz sarfiyat.”
